Ağrı’da tabiat tutkunu babasıyla birçok dağa tırmanış yapan 15 yaşındaki Meryem Erkuş, hayallerini süsleyen Ağrı Dağı’nın doruğuna kendisi ve kardeşlerine ilişkin oyuncak ayıcıklarla tırmanış yaptı.
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde bulunan, 5 bin 137 rakımla yurdun en yüksek noktası Ağrı Dağı, daha çok yaz ayları olmak üzere yılın her devrinde yerli ve yabancı tabiat tutkunlarını ağırlıyor.
Ağrı Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (ADAK) Lideri Şahabettin Erkuş, kızları Meryem, Zerya ve Zehra Zin’e ilişkin ayıcık oyuncaklarla geçen sene Ağrı Dağı’na tırmanış yaptıktan sonra bu yıl da farklı bir aktiflik düzenledi.
Kızlarıyla farklı dağlara tırmanıp onlarla tabiatta vakit geçiren Erkuş, Ağrı Fen Lisesi’nde okuyan 10. sınıf öğrencisi kızı lisanslı sportmen Meryem’in Ağrı Dağı’nın doruğuna çıkma hayalini gerçekleştirmek için harekete geçti.
Erkuş, yanına kendisi ve kardeşlerinin oyuncak ayıcıklarını alan kızı Meryem ve kulüp üyeleriyle tepe tırmanışına Doğubayazıt ilçesine bağlı 2 bin 200 rakımdaki Çevirme mezrasından başladı.
Saatlerce yürüdükten sonra 3 bin 200 rakımda bulunan kamp alanına ulaşan Meryem ve beraberindekiler, dinlenmek ve yüksek rakıma ahenk sağlamak için geceyi buradaki çadırlarda geçirdi.
Erken saatlerde yine tırmanışa geçen küme, dik patika yolları aştıktan sonra ulaştıkları 4 bin 200 rakımda bulunan kamp alanında mola verdi.
Burada bir müddet dinlenen Meryem ve beraberindeki küme, gecenin ilerleyen saatlerinde kışlık kıyafetlerini giyip tepe tırmanışına geçti.
Saatlerce süren şiddetli seyahatin akabinde günün birinci ışıklarıyla doruğa adım atan Meryem ve kümedeki tabiat tutkunları, Ağrı Dağı’nın tepesinde vakit geçirip dinlendi.
Sporcu Meryem, hayallerini süsleyen dağın doruğuna kendisi ve kardeşlerine ilişkin ayıcık oyuncaklarla çıktı. Dorukta ayıcıklarla fotoğraf çektiren Meryem ve beraberindekiler daha sonra inişe geçerek faaliyeti meselesiz gerçekleştirdi.
“BABAMLA BAŞLADIM”
Meryem Erkuş, hayallerini süsleyen Ağrı Dağı’na tırmanış yaptığı için çok keyifli olduğunu söyledi. Tırmanışın sıkıntı lakin hoş olduğunu, doruğa ulaştığında yorgunluğu unuttuğunu belirten Erkuş, şöyle konuştu:
– Ağrı Dağı’nın doruğuna çıkmak kusursuz ve bunu başarmak çok hoş bir his. Beni tabiatla tanıştırdığı için babama çok teşekkür ediyorum. Dağlara tırmanmam babamla başladı. Küçük yaşlardayken babamla tabiatta yürüyüşlere katılıyordum. 3 ayıcığımız var ve her biri bir kardeşi temsil ediyor. Babam bizi temsilen geçen sene 3 ayıcıkla Ağrı Dağı’na tırmanmıştı. Yüksek irtifa olarak Ağrı’daki Aladağlar ve Kösedağ’a tırmanmıştım.
Erkuş, tırmanışın çok keyifli geçtiğini ve birçok beşerle sohbet ettiğini anlattı. Ağrı Dağı’nın çok özel bir dağ olduğunu ve yakın vakitte Malazgirt Zaferi’ni anma aktiflikleri için Süphan Dağı’na yapılacak tırmanışa hazırlandığını lisana getiren Erkuş, şunları kaydetti:
– Türkiye’nin en yüksek dağına çıktığım için çok hoş duydular içerisindeyim. Tırmanış zorluydu ancak tepe her vakit insanı üst çekiyor. Tepeyi düşünmek insanı motive ediyor. Tepeye çıktığında rakımdan mı ya da başarmak hissinden mı bilmiyorum insanın gözleri doluyor, memnun oluyorsunuz. Çok yüksektesiniz. Dağda yürüyüş çok uzundu. Yorucu bir seyahatten sonra doruğa çıktığınızda ‘başardım’ diyorsunuz. Çok keyifli olmuştum. Biraz duygulanmıştım. Sonuç olarak babamla birlikte Ağrı Dağı’nın tepesine tırmandım.
Baba Erkuş ise uzun yıllardır tabiat sporlarıyla uğraştığını ve 3 kızını temsilen 3 ayıcıkla dağlara tırmandıklarını söyledi.